2 Temmuz 2015 Perşembe

Dumanı Üstünde Anne!

Uzuuunnn bir ara ve yine ben... İnsanın hayatında 6 ayda neler değişir gelin size anlatayım bundan sonra :) Benim şuan kanlı canlı her bir şeye gülen ve her bir şeye mızıkan 4,5 aylık bir boncuğum var! :) (: 

Şuan bu yazıyı onun kısa uyku molasında yazıyorum bakalım daha kaç kelime daha yazabileceğim... 
---------------------------------
 Derken uyanır ve ben yaklaşık 2 saat sonra tekrar dönerim yazmaya! Neyse! 

 İstanbul'a 1980 yılından sonra ilk defa bu kadar şiddetli bir şekilde etkisini gösteren kar yağışının olduğu gün Barbaros aramıza katıldı. 

Uzun sancılı, bol ağlamalı ve hayatımın en heyecan ve korku ile karışık gecenin sabahı saat 06:00 sularında hastaneye gittik ve ne olduğumuzu anlamadan apar topar yattık. Kendimi nst'ye bağlı ve plates topunun üzerinde zıp zıp zıplarken buldum :)


Ve hamileliğimin 37+3. haftasında tarih 17 Şubat Salı 2015'i saatler ise 19:42'yi gösterdiğinde benim boncuğumu yanağıma koydular ve 9 ay beklediğim mis kokuyu ciğerlerime, beynime ve hatta kalbime dahi kazıdım o an. İşte o gün bugündür bu fındık kurduyla günler inanılmaz bir hızla geçiyor. 

Bugüne kadar neden bekledim yazmak için hiç bilmiyorum. Ama daha fazla baskılara dayanamayarak işte geldim buradayım yine :) Lohusalık, çocuklu hayata alışma, yeniden bir düzen kurma derken zaman akıp gitmiş 4,5 ay geçmiş bile. 

 Bu devirde bir zamanın bir de paranın kıymeti yok zaten! Zart bitiyor, zurt harcanıyor! 

Aklıma geldikçe lohusalık zamanım, hamileliğimin son zamanları ve sonrası ile ilgili deneyimlerimi buradan paylaşacağım sizlerle... Annelik deneyimi bazı zamanlarda uçsuz bucaksız bir çöl bazı zamanlarda ise uçsuz bucaksız bir okyanus. Bu işte "ben oldum, ben en mükemmelim" diyemezsin. 

Dememelisin! 

O yüzden bu tatlı süreç içinde yaşadığım her şeyi burada paylaşacağım diyorum. Akıl vermeyi ve ukalalığı hiç sevmem bilirsiniz. Bu yüzden yaşadıklarımı kendi çapımda anlatırım. Hayatımın her evresinde bu böyleydi, bundan sonra da böyle devam eder. 

Bu zaman zarfında birçok miniği olan blogger arkadaşımı takip etmeye ve hepsiyle irtibatta kalmaya devam ediyorum. Okumak, araştırmak ve sürekli dört gözü açık olmak bir annenin en birincil görevi zaten!

   Bana göre her çocuk kendi romanını yazarsa her anne de o çocuğa göre kendi annelik serüvenini yaşar. Bu yüzden o öyle yapmış bende yapayım, o benden gördü de yaptı, yok efendim ben daha iyi biliyorum benim dediğimi yapın, ben en iyi doktora gidiyorum o yüzden bizim çocuk seninkinden daha süper gibi veya benzer konular beni bunaltıyor, beni daraltıyor, iması bile beni geriyor canlarım. Çocuksuz hayatımda da hiç böyle tavırlar sergilemedim, çocuğu olunca birden değişiveren annelerden de olmaya hiç niyetim yok.

Bizde her zamanki gibi neyse o :) 

Ben 4,5 aylık dumanı üstünde tüten anneliğimde öğrendiğim tek şey ezbere konuşmamak ve kesinlikle ezbere dayalı çocuk büyütmemek.

Ben kendim kuralları ve sıkıcı zaman planlamalarını sevmem. Onun zararı var yedirmem, bunun zararı var içirmem, yok efendim onu şöyle yaparım asla böyle yapmam. Yok bilmem ne kursuna gönderirsem çocuğumun beyninin bilmem ne bölgesinde bilmem neler gelişir. 

Ben bu kuralcı, sıkıcı ve özenti anneliğe karşıyım. Hiçbir zaman çocuğumu bu şekilde yetiştirmeyi planlarım içine dahil etmiyorum. Mümkün olduğunca doğal anneannemin annemi, annemin beni yetiştirdiği gibi yetiştireceğim. İmkanlarım doğrultusunda da hayatına anlam katmak için elimden gelenini yapacağım

Bunları şimdiden buraya yazıyorum. Sonra bana mesajlar atılıyor. Sende çok şöylesin, böylesin diye. Copy paste bebeklerle dolu her yer... Ayrıca bebekler değil insanlar yetiştiriyoruz baylar bayanlar unutmayın! O şimdiden garip ve manasız bir yarışa soktuğunuz bebekler 1 yaş 2 yaş derken 15 - 20 yaşlara geldiğinde siz şimdiki gibi onları yönlendiremeyeceksiniz hiçbir anlamda. Bu yüzden sidik yarışına girmeden önce biraz frene basalım ve sadece çocuklarımıza odaklanalım.

Neyse bunları daha çok konuşacağız. Bizimki uyanmadan mantıklı cümlelerle bitireyim bir an önce :)

Şimdilik tekrardan merhaba diyelim. 

Ve 4,5 aylık kuzumla neler oluyor neler bitiyor konuşmak için bazen her gün bazen haftada bir gün bazen bir kaç günde bir burada buluşmak üzere... 

Hem benim hem de Barbaros Paşa'nın ruh-i ahvaline göre ;) 

Hayat hepimize bir bebek gülüşü kadar samimi ve masum insanlar getirsin... 

Ayrıca İnstagram sayfam buralardan çok daha aktif her zaman haberiniz olsun ;) 

Gözde


Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...