31 Ocak 2014 Cuma

İÇİNE ATIYON, ATMA!

Bu aralar kimi görsem, kimi dinlesem, kiminle karşılaşsam bir dertli bir dertli… Bir laf atıyorum ortaya bir bakıyorum çığ olarak üzerime yuvarlanarak geri geliyor cümleler…

Ne mutsuz, ne berbat, ne şirret insanlar olduk biz ya… Herkes birbirinden şikayetçi. Kimse kimseyi haklı bulmuyor. Herkes ben haklıyım, ben doğruyum demekten dünya da ne oluyor ne bitiyor göremiyor. O kadar kendi ile meşgul ki herkes…


Hayır, ülkece mutsuzuz zaten bireylerin mutlu olması imkansız biliyorum da insan yine de bu ne bohem diyor işte, yakınıyor ne bileyim…

Herkes kalıcı bir işi olsun, kenarda çokça parası olsun, herkesi kıskandıracak kadar güzel olsun, pahalı kıyafetler giysin de gerisi boş, gerisi yalan dünya sanki… Kısacası hepimizin derdi imanı para, para, para bir de “ben” haklıyım herkes gerizekalı!

Bence durumun gerçek ama görünmeyen tarafı hiçte o kadar kolay özetlenebilir türden değil… Aslında kimse bundan “mutlu” değil ki…

Mutlu olmak için bunlara gerek yok ki…

Mutluluk bence dünyanın en kolay işi… Ama becerebilirsen tabii…

Ben mutlu olabiliyorum. Mesela şuan bunları size bir bardak sıcak çay eşliğinde yazmak mutlu ediyor beni, sonra bugün Cuma yarın hafta sonu yine mutlu oluyorum. Sağlıklıyım, düşünebiliyorum, yürüyebiliyorum, konuşabiliyorum, görebiliyorum ve yine mutluyum. Akşama arkadaşlarımla buluşacağım ohh mutluyum. İşim, gücüm var mutluyum. Akşam yumuşacık oturduğum bir koltuğum ve sıcacık yattığım bir yatağım var mutluyum. Bir de hayatta kim napıyor görebilecek, hissedebilecek ve tahmin edebilecek kadar güçlü bir zekam var, en çokta buna mutluyum…

Size burada mutlu olduklarımı bir yazmaya başlasam sayfalar dolusu mutluluk çıkarırım… Mutluluklarınızla mutsuzluklarınızı bir yazın inanın bana mutsuzluklarınız sizi mutlu edenlerden çok daha az şeyler. Bu azcık şeylerin sizin hayatınızı ele geçirmesine izin vermeyin. Mutsuz eden şeyler, insanlarsa eğer o zaman onlara da izin vermeyin.

Hea, bir de içinize atıyonuz, atmayın!

Doğru bildiğiniz ne varsa onu yapmaya ve söylemeye başlayın ve kimseden korkmayın!

Şimdi Goran Bregovic'den Chupchik'i benim için dinleyin ve oturduğunuz koltuklarınızda kalkmadan da olsa patrona, çoluğa çocuğa, kocaya belli etmeden kıvırın ya da kalkın ayağa açın müziğin sesini çılgınlar gibi dans edin ve mutlu olun! 

İşte bu kadar basit! :) 




Mutlu hafta sonları J
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...