13 Şubat 2013 Çarşamba

Düğün Hikayem "Girizgah"

Yağmurlar yağdı, fırtınalar koptu, güneş açtı filan derken koskoca iki haftalık bu uzun boşluğa bir son vermek gerekiyordu... Hastalıkları, kötü enerjileri üzerimden attım ve işte kaldığım yerden devam edebilirim...


Düğün fotoğraflarımızı geçtiğimiz hafta aldık ve o fotoğraflara her baktığımda "8 ay nasıl olmuş da bu kadar çabuk geçmiş, ben daha gelinlik provalarına dün gidiyor gibiydim halbuki" diyorum kendi kendime...

Geçen sene bizim düğün hariç etrafımızda da düğün patlaması oldu adeta. Kısacası kendi düğünümde edindiğim tecrübe ve hayıflanmalar haricinde etrafımdaki düğünlerden de fazlasıyla bir şeyler öğrendim.

O kadar uzun bir hikaye ki nereden başlayacağımı bilemiyorum. Ama ben size sadece düğünüm ile ilgili detayları değil yaşadığım tüm saçma sapan panik ve manik depresif detayları da aktarmaya çalışacağım...

İlk olarak hazırlıklardan başlayayım. Geçen sene bu zamanlarda artık düğün mekanımız çoktan belli, gelinliğin ilk provası bitmiş, davetiyenin ise tasarımı hakkında birçok detay aklımızda netleşmişti. Fakat ortada daha ne bir ev, ne bir eşya, ne de evin nerede olması gerektiği ile ilgili bir fikir vardı... 
Ve düğüne 3,5 ay gibi bir süre kalmıştı... 

Ben normalde full panik ve tez canlı bir insan olmamdan dolayı Kemal'le çok ama çok tartıştık. Bana sanki hiç bir şey olmayacak, yetişmeyecek, her şey ters gidecek ve çok büyük hayal kırıklığı yaşayacakmışım gibi geliyordu... Kumrular gibi gözlerim hep tavanda nasıl olacak diye düşünerek geçti bir çok günüm!
(Bu huyum sanırım annemden geçmiş olmalı :))


Ama bu süreçte olanlar için tek önerim sakin olun ve her şeyi akışına bırakın. İnanın bana her şey olup bittikten sonra ne kadar boş şeylerle meşgul olduğunuz için kendinize çok kızacaksınız.

Herkes için de öyle midir bilemiyorum ama bizim 4 yıllık bir arkadaşlığımız olduğundan ve Kemal'i yaklaşık 10 senedir tanıyor olmamdan dolayı biz bir çok şeyin nereden alınacağını, ne alınacağını çok iyi biliyorduk aslında. İş, bu istekleri ailelere kabul ettirmek ve onların da kalbini alarak yola devam etmekti ki işin en zor tarafı da bu :)

Ama yine de anlayışlı ailelerimiz olduğu için çok şanslıydık diyebilirim. Etrafımdaki kara tablolar halimize şükrettirdi  Sonuç olarak her şey istediğimiz gibi oldu...

Ama bu dönemde bizim en büyük yardımcımız, işimizi kolaylaştıran, hep yanımızda olan ve isteklerimize en iyi şekilde tercüman olan kişi tabii ki annemdi... O olmasaydı sanırım her şey çok daha zor ve içinden çıkılmaz bir hal alabilirdi. 

Açıkçası ben bu dönemde arkadaş desteği göremeyenlerden biriyim. Sadece ben değil Kemal içinde aynı şey geçerli... Ve bu dönemde full arkadaş desteği görenleri de hep çok kıskanmışımdır. Makus kaderim mi diyeyim yoksa şartlar mı veya insanların seçimi mi diyeyim bilemiyorum. Ama bu zor ve uzun dönemi Kemal ve ben tek başımıza yüklendik ve başarılı bir şekilde işin içinden çıktık sanırım :)


Bugün uzun ve sosyal mesaj içerikli bir post oldu... Bundan sonrakilerde evimizin dekorasyonu, sürpriz kına gecem, düğün mekanımız, davetiyemiz, nikah şekerimiz, gelinliğim ve fotoğraflarımızla ilgili detaylar posta posta gelecek... 

Ve tabii ki size bol bol ilginç görseller ile birlikte yaratıcı fikirler de vereceğim!

Size anlatırken o günleri tekrar hatırlamanın keyfini mümkün olduğunca uzatmak istiyorum izninizle :)

Gözde


Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...